24 Ekim 2013 Perşembe

Galatasaray muhabirlerine 1 soru

(Belki okuyanlar sıkılmıştır ama her yazımın ilk paragrafında açıkça yazar, belirtirim.
Bu satırların yazarı Fenerbahçe taraftarı ve kongre üyesidir. Yazdıkları Fenerbahçeli bakış açısından yazılmaktadır.
En az benim kadar fanatik olan, ama takımlarını gizleyip sahte objektiflik maskeleriyle okuyucuları kandıran, ve kamuoyu yaratanlara inat;
dürüstlükle her yazımda bunu belirtmekte ciddi fayda görürüm. Okuyucu okuduğu yazının yazarının tarafını bilmelidir, aksi okuyucuyu objektiflik maskesi altında kandırmaya çalışmaya girer. )

Başlayalım..

Herkesin malumu, geçtiğimiz haftalarda Aykut Kocaman bir açıklama yaparak, takım ve hoca ismi vermeden ligdeki bazı hocalara, muhabirlerin kendisine sordukları gibi sorular soramadığını ima etti, ve ortalık ayaklandı.

Galatasaray muhabirleri hariç hiç bir takım muhabiri 'soramıyorlar' demecini üzerine alınmadı.

Açıkça söylüyorum, ben Galatasaray muhabiri olsaydım ben de üzerine alınırdım, burada bir sıkıntı yok.
Çünkü bu sözün sahibinin hocalığını yaptığı camianın en büyük rakibi Galatasaray camiası.
Elbette Denizlispor muhabirleri bu lafı üzerlerine alınmayacaktı.
Bu yüzden bu lafı Galatasaray muhabirlerinin üzerine alınması çok da eleştirilecek bir konu değil.

Ve fakat, Galatasaray muhabirlerinin , daha doğrusu medyada ön planda olan ve TV'lere katılan bazı Galatasaray muhabirlerinin bazı tavırlarını anlayamıyorum. Hiç bir özeleştiri yapmaksızın önce toplu savunma , sonrasında ise toplu saldırıya geçmiş durumdalar.

Bir kere şunu da belirtelim; Fatih Terim , Aziz Yıldırım gibi figürler benim anlayışıma göre Türk sporunda doğru şekilde hareket eden ve Türk Sporunun bulunduğu yapıda doğru tavırlar alan kişilerdir, zaten başarılı olmaları da bunun göstergesidir. Bence başarılarında önemli paylardan biri ise etraflarında oluşturdukları kalkan ve sert tavırlarıyla kolay kolay eleştirilemez / yıkılamaz olmalarıdır. Keza ülkemiz de bu stratejiye benzer tavırlarla yönetilmekte, ve bu tavırlarla ülkeyi yöneten başbakanımız 3 dönem üst üste seçilmiştir. Ülkemizin vatandaşları da bu tavırları içten içe sevmektedir bana göre..

Sadede gelirsek, bu tavırlardaki insanlara soru sormak zordur.
Ve Galatasaray muhabirlerinin rahat rahat soru sorayamışları da son derece normaldir.
Anormal olan, onların bu eleştiri karşısında can havliyle önce savunma , sonrasında saldırı stratejisini benimsemeleridir.

Madem onlar objektif olduklarını iddia ederek, bu eleştiriye can havliyle savunma yaptılar, o halde bize de onlara şunu sormak düşer:

Sevgili Galatasaray muhabirleri;

Sizlerin, bizlerden çok daha yakından takip ettiğiniz, ve her açıklamasını çok daha dikkatli şekilde gözlemlediğiniz Fatih Terim,
geçen seneki Süper Final öncesinde, 'Lig Bitsin Çok Şey Konuşacağım, Sadece 1 Hafta Bekliyorum, O zaman Göreceksiniz Söyleyeceklerimi'
demiş ve tabiri caizse ortalık yangın yerine dönmüştü. 1 hafta boyunca Süper Final'e kadar bu açıklamalar konuşulmuştu.

Fatih Terim'in bu açıklamalarından bir kaç gün sonra tahkim kurulunun Fatih Terim'e verilen disiplin cezasını kaldırması da tek başına bir yazı konusu ve apayrı bir veri, ama o konuya hiç girmeyelim..
Sonrasında Galatasaray şampiyon oldu, ve Fatih Terim kendi stratejisi gereği konuşmasından vazgeçti, gerçekleştirmedi.

Fatih Terim'in şampiyonluk sonrası konuşmasından vazgeçmesi de kendi açısından anlaışılır bir durum ve strateji olabilir, kendi tasarrufudur.

Fakat, Galatasaray muhabirleri, sizler geçen seneki lig bittikten sonra, bugüne kadar geçen 7 ayda, yani toplam 200'den fazla günde,
1 kere bile Fatih Terim'e 'Süper Final öncesi yaptığınız açıklamada bahsettiğiniz konular neydi ? Ne konuşacaktınız, açıklar mısınız' diye sordunuz mu, sorabildiniz mi ?

Geçen sene ortalığı yangın yerine çeviren bu demeci, geçen 7 ayda herhangi basın toplantısında 1 kere bile sordunuz mu sorabildiniz mi ?

Eğer sorduysanız bize aldığınız cevabı iletebilirseniz çok seviniriz. Belki bizlerin gözünden kaçmıştır.

Yok eğer böyle bir soruyu hiç bir basın toplantısında yöneltmediyseniz, bu noktada da 4 ihtimal devreye girer:

1) Soramadınız
2) Hepiniz Galatasaray taraftarı olduğunuzdan ötürü, Galatasaray menfaatleri doğrultusunda sormak istemediniz / sormadınız
3) Hiç birinizin aklına bu konu hiç gelmedi
4) Gündeminiz o kadar yoğundu ki, böylesine çapsız bir konuya sıra gelmedi
(3. ve 4. şıkların en azından bu yazıyı yazanın gözünde mizah amaçlı yazıldığını vurgulayalım, da o şıklara sarılmak isteyenler olmasın..)

Esasında 2. şık da normal karşılanabilir, ancak o zaman da kimse objektiflik maskesiyle televizyon televizyon gezip, canlı yayınlara bağlanarak bu konu hakkında objektiflik ve cesaret naraları atarak insanları kandırmasın. 'Bizler hasta Galatasaraylıyız, Galatasaray menfaatleri dışında hiç bir soruyu elbette sormayız' desinler, biz de anlayışla karşılayalım..

Bahsettiğim üzere, eğer Galatasaray'lı muhabirler, bu soruyu sordularsa , açıklarlarsa çok seviniriz.
Sormadılarsa da yukarıdaki ilk 2 şıktan hangisi yüzünden sormadıklarını açıklamalarını bekleriz.

Bizi kaale alırlar veya almazlar, o onların bileceği iş elbette.

İlk paragrafta vurduladığım üzere, netice itibariyle bu satırların yazarı bir Fenerbahçe taraftarı ve kongre üyesidir.
Bu yazı da o gözle, o bakış açısıyla yazılmıştır. Başkaları gibi objektiflik maskeleri takarak, gizli amaçlar doğrultusunda yazılar yazmaktansa, dürüstçe tarafımızı açıklayıp, sorumuzu sorarız.

Bakalım objektiflik ve cesaret maskelerini yüzlerine geçirmiş halde televizyon televizyon dolaşanlar bu soruya cevap verecekler mi?

Merakla bekliyoruz !